Sürücüsüz arabalar, tırlar ve uçaklar ne zaman hayatımıza girecek?
Sürücüsüz arabalar, tırlar ve uçaklar son dönemlerde daha sık gündeme geliyor. Birçok kişinin merak ettiği soru ise, ne zaman bu araçları yollarda göreceğimiz oluyor. Sürücüsüz araçların geleceği nasıl olacak?

Sürücüsüz arabalar, tırlar ve uçaklar ne zaman hayatımıza girecek?
Arabanızı çağırıp, istediğimiz yere gitmek ne zaman mümkün olacak? Tırlar sürücüsüz kargolarımızı daha mı hızlı taşıyacak? Pilotsuz uçaklarla yolculuk gerçekten mümkün olacak mı?
Tesla’dan ayrılan Silikon Vadisi’nden Tolga Kart, Amerika’da otonom tır teknolojisi geliÅŸtirerek Locomation adlı şirketi kuran Dr. Çetin Meriçli ve Airbus’ın Silikon Vadisi’ndeki inovasyon merkezinde (Acubed) uçan taksiler, otonom yolcu uçakları ile ilgili projelerde çalışan Dr. Oktay Arslan ile geleceÄŸin sürücüsüz araçlarını konuÅŸtuk.
“Sürücüsüz arabalar hala hata yapabiliyor”
McGill Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri bölümünden mezun olduktan sonra, uzun süre oyun sektöründe çalışıp Call of Duty gibi oyunlarda yönetici olarak görev alan Tolga Kart, 2018 yılında Tesla’ya geçiÅŸ yaparak Autopilot adı taşıyan otonom sürüş takımında görev aldı.
“Gelecekte araba sizi evinizin önünden alıp bir cafeye götürebilecek”
Sürücüsüz arabalar üzerinde çalışan ve yakın zamanda Tesla’dan ayrılan Silikon Vadisi’nden Tolga Kart, “Sürücüsüz araç teknolojisinde bugün arabalar çoÄŸu ÅŸeyi yapabiliyor. Yolda gidebiliyor, saÄŸa ya da sola dönebiliyor. Karşıdan gelen arabayı görebiliyor. Sadece bu yüzde 95’in üzerinde her ÅŸeyi doÄŸru yaptıktan sonra geriye kalan en zor hamleler her zaman olmadığı için risk taşıyabiliyor. Arabalar kendi kendine gidebiliyor ama, öyle senaryolarla karşılaşılıyor ki direksiyonu sürücü ele geçirmek durumunda kalabiliyor. Çünkü, bazen arabaların gördüğü ÅŸeyler gerçek olmayabiliyor veya önünde olan nesneleri yanlış tanımayabiliyor bilgisayarlar. Makine öğrenmesi gibi farklı teknolojileri kullandıkları için, kameraların gördüğü ÅŸeylere anlam verebilmek için yeterli veri olmayabiliyor. Mesela, arabadaki bilgisayar bir nesne görüyor, araç olduÄŸunu algılayabilir, mesafesini söylüyor ama gördüğü araç araba yerine kamyon olabiliyor. Programlar ve arabalar hala hata yapabiliyor. Gelecekte tam otomatik sürücüsüz araçların olması için çok yatırım yapılıyor. Gelecekte ÅŸehrin içerisinde araba sizi evinizin önünden alıp bir cafeye götürebilecek. Belki ÅŸehirler ona göre dizayn edilmiÅŸ olacak. Bugün ÅŸehirde araba kullanmak çok zor, nerede park edildiÄŸi, nasıl park edildiÄŸi gibi sorunların çözülmesi gerekecek. Åžu anda Pittsburg, Las Vegas, San Francisco gibi ÅŸehirlerde denemeler yapılıyor. Otonom arabalarla ilk çalışmaya baÅŸladığımda kullandığım araba sadece ÅŸeritte kalabiliyordu. İki buçuk sene sonra otobana çıktığım zaman, tamamen beni evden iÅŸe götürüyordu. Bu mesafe ortalama 60 kilometre oluyor. Bu kadar kısa sürede inanılmaz bir geliÅŸme oldu. Bugün buna çok yakın olan ÅŸirketler var ancak en zor kısım olan son yüzde 5 oranında sorunların çözülmesi uzun zaman alacak gibi görünüyor” diye konuÅŸuyor.
Geleceğin sürücüsüz tırlarını Türk mühendisler üretiyor
Marmara Üniversitesi Bilgisayar MühendisliÄŸi bölümünden sonra yüksek lisans ve doktora dereceleriyle BoÄŸaziçi Üniversitesi Bilgisayar MühendisliÄŸi Bölümünden mezun olan Çetin Meriçli 2009 yılından itibaren kariyerine Carnegie Mellon Üniversitesi’nde önce School of Computer Science, sonra da Robotics Institute altındaki National Robotics Engineering Center’da doktora sonrası araÅŸtırmacı ve öğretim görevlisi olarak devam etti. Dr. Çetin Meriçli, 2018 yılında benzer bir kariyer patikası izleyen kardeÅŸi Tekin Meriçli ve Carnegie Mellon Üniversitesi’nde birlikte çalıştıkları ekipleriyle beraber üniversiteden ayrılıp otonom tır teknolojisi geliÅŸtiren Locomation adlı şirketi kurdular.
“Teknoloji cevval Türk ÅŸoförü ile aynı yolda çalışabilecek seviyeye geldikten sonra Türkiye’de kullanılacak”
40 tonluk tırların saatte 120 kilometre hızla otobanda otonom bir ÅŸekilde tamamen insansız çalışabilmeleri için çok geniÅŸ kapsamlı ve uzun süreli bir test ve doÄŸrulama süreci gerektirdiÄŸini, bunun da ancak otonom sürüşe kademeli bir ÅŸekilde yaklaÅŸarak mümkün olduÄŸunu belirten Meriçli, “İlk aÅŸamada bir insan tarafından sürülen lider ile onu otonom ÅŸekilde takip eden bir tırdan oluÅŸan bir konvoy sistemi geliÅŸtiriyoruz. Konvoylarımızdan elde edeceÄŸimiz gerçek dünya verilerini kullanarak teknolojinin güvenilirliÄŸini ve dayanıklılığını arttırdıkça bunu tamamen sürücüsüz bir hale getireceÄŸiz. Otonom sürüş teknolojimizi, uyumlu kamyonlara monte edilebilecek bir kit olarak geliÅŸtiriyoruz. Kameralar, radarlar, lazer mesafe ölçücüleri ve atalet seyir sistemleri (INS) kullanarak dünyayı algılayan otonom sürüş sistemimiz daha sonra fikri mülkiyeti bize ait özel planlama algoritmaları ile iki tırın yüksek hızlarda bile birbirlerine yakın bir ÅŸekilde seyredebilmelerini mümkün kılan bir kontrol hassasiyeti saÄŸlıyor. Tırlar özel bir kablosuz iletiÅŸim metodu ile birbirleri ile de haberleÅŸerek acil durumlarda aynı anda fren yapabiliyorlar. Otonom sürüş teknolojimizin hem donanım hem yazılım bileÅŸenleri üzerinde 6 patent baÅŸvurumuz, 100’e yakın da ticari sırrımız var. Otonom araçların gerçek dünyada yaygın bir ÅŸekilde kullanılmaya baÅŸlaması uzun sürecek ve bu yavaÅŸ yavaÅŸ gerçekleÅŸtirilecek bir süreç. Uygun altyapı ve yasal denetleme mekanizmaları oluÅŸtuktan ve teknoloji cevval Türk ÅŸoförü ile aynı yolda çalışabilecek seviyeye geldikten sonra kullanılacak” diyor.
Uçak taksiler, otonom yolcu uçakları olacak
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Kontrol MühendisliÄŸi ve Bilgisayar MühendisliÄŸi ile çift anadal yapan Dr. Oktay Arslan, ABD’de Georgia Teknoloji Enstitüsü’nde robotik alanında doktora derecesi aldıktan sonra NASA Jet İtki Laboratuvarı, Tesla gibi kurumlarda çalıştı. Arslan, ÅŸu anda Airbus’ın Silikon Vadisi’ndeki inovasyon merkezinde (Acubed) uçan taksiler, otonom yolcu uçakları ile ilgili projelerde çalışıyor.
“Pilotsuz kargo uçakları daha erken bir zamanda hayatımıza girebilir”
“Silikon Vadisi’nde gözlemlediÄŸim kadarıyla sürücüsüz araçlar ve robotik sistemler gelecekte hayatımızın önemli bir parçası olacak” diyen Arslan, “En çok yatırım alan startuplar, çoÄŸunlukla otonom sürüş, uçan taksiler, otonom yolcu uçakları, otonom kargo araçları gibi konular üzerinde araÅŸtırmalar yapıyor. ÖrneÄŸin, Tesla otopilot yazılımı için önümüzdeki günlerde ÅŸehir içi otonom sürüşü mümkün kılacak yeni bir sürüm yapmayı hedefliyor. Otomotiv sektöründe bu yeni sürümün Seviye 4 otonomiye geçiÅŸe yönelik önemli bir adım olacağı düşünülüyor. Bir diÄŸer örnek de Airbus pilotsuz uçuÅŸ teknolojileri ile ilgili yakın zamanda önemli bir demo gerçekleÅŸtirdi. Bu demoda A350 yolcu uçağı (350 – 410 yolcu kapasitesine sahip) otonom bir ÅŸekilde, GPS ve ILS desteÄŸi kullanmadan, hiçbir pilot müdahalesine gerekmeksizin baÅŸarıyla taksi, kalkış ve iniÅŸ yaptı. Bu baÅŸarılı demo, otonom uçuÅŸ teknolojilerine yönelik çalışma yapan startuplar için büyük bir ilham kaynağı oldu. Bugün Silikon Vadisi’nde otonom uçan taksi geliÅŸtirmeye çalışan onlarca startup kuruldu. Son olarak Covid-19 salgınından dolayı günlük hayatımızda büyük deÄŸiÅŸiklikler yaÅŸanıyor ve çalışma, yaÅŸam alışkanlıklarımız deÄŸiÅŸiyor. Covid-19 salgınından dolayı insanlar artık uzaktan çalışma ortamına geçtiÄŸi için bütün alışveriÅŸlerini internet üzerinden yapmaya baÅŸladı. Artan bu talep nedeniyle, kargo, teslimat gibi alanlarda çalışacak insan gücü yetersiz olmaya baÅŸladı. Bundan dolayı otonom tır sürüşü, otonom yiyecek teslim robotları gibi sistemleri geliÅŸtiren startuplara büyük yatırımlar yapılmaya baÅŸlandı. Covid-19 salgını sonrası ÅŸekillenecek yeni dünya düzeninde otonom ve robotik sistemlere olan talep artmaya devam edecek. Teknolojideki geliÅŸmeleri takip ettiÄŸimizde 2030’ların ortalarında otonom uçuÅŸ teknolojilerini kullanan pilotsuz araçların, kargo uçağı, yolcu uçağı gibi ticari uygulamalarda uçuÅŸlar yapması bekleniyor. Özellikle pilotsuz kargo uçakları daha erken bir zamanda hayatımıza girebilir. Fakat pilotsuz yolcu uçakları için otonom uçuÅŸ teknolojileri geliÅŸtirilse bile ticari uçuÅŸlar yapılabilmesi için ilgili sertifikasyon otoritelerinden onay almak gerekiyor ve bu sürecin uzun zaman alacağı öngörülüyor” ÅŸeklinde konuÅŸuyor.
Esra Öz /Independent Türkçe