İkinci Trump Dönemi Global Otomotiv Endüstrisini Nasıl Etkileyecek?
Merhabalar,
Merakla beklenen ABD Başkanlık seçimleri geçtiğimiz 5 Kasım Salı günü yapıldı ve Cumhuriyetçi aday Donald TRUMP belirgin üstünlükle Kamala HARRIS’i geçerek ABD’nin 47. Başkanı oldu. Sadece Başkan olmanın ötesinde, 277 seçici delege çıkartarak Cumhuriyetçi Parti’nin Senato ve Temsilciler Meclisi üstünlüğünü de ele aldı.
Şimdi bütün dikkatler, otomotiv endüstrisi açısından ne gibi radikal değişiklikler olacağına odaklanmış durumda. Doğal olarak Otomotiv üreticileri için Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü, ABD’nin ticaret ortaklarıyla olan ilişkilerinde önemli tarife değişiklikleri getirebilir. ABD’ye yapılan otomotiv ithalatında %10’luk genel gümrük tarifesinin yanı sıra Çin üretimi olan otomotiv ürünlerine ek %60 ila %100 arasında yeni bir gümrük tarifesi gelebilir.
Trump’ın bilinen yaklaşımı, iş birliği yapılan diğer ülkelerle ticari olarak gerilimi tırmandırabilir. Özellikle Avrupa Birliği (AB) dahil olmak üzere iş ortaklarının misilleme riskiyle karşı karşıya kalabilir. Buna rağmen Trump’un yabancı üreticilere bağımlılığı azaltma fikrinde olduğunu biliyoruz.
Avrupalı otomobil üreticileri bu konudan oldukça rahatsız. Tarifelerdeki artış, doğal olarak Alman, Fransız, İngiliz, İtalyan ve diğer Avrupalı otomotiv üreticilerini ABD pazarında ciddi bir rekabet zorluğuna sokabilir.
Yine bildiğimiz gibi yarışı kaybeden diğer aday Harris, otomotiv sektörünü yöneten cari uluslararası normları destekleyerek daha çok işbirliğine dayalı bir ticaret anlayışını savunuyordu. Müttefiklerle ilişkileri güçlendirmeyi amaçlayan mevcut ticaret anlaşmalarına destek veriyordu.
İşin bir de elektrik enerjisi ile hareket eden motorlu taşıtlar (EV) yönü var. Harris, karbondan arınmış bir dünya için olan EV’ lerin benimsenmesini teşvik ediyor ve önemli miktarda federal finansman sağlatıyordu. Uyguladığı politika, ulaşım altyapısını güçlendirmeyi ve EV alımlarını kolaylaştıran vergi indirimlerini artırmayı hedefliyordu. Böylece daha temiz enerjiye geçişin kullanıcılar için ekonomik ve erişilebilir kalmasını sağlamaya çalışıyordu. Bu politika sadece Tesla, General Motors ve Ford gibi ABD’li otomobil üreticilerini desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda ABD pazarına EV modelleriyle giren Avrupalı üreticiler için de uygun koşullar sağlıyordu.
Halbuki Trump, daha çok geleneksel taşıtları destekleyerek mevcut EV teşviklerini kesebilir. Bunun yanı sıra bölgesel EV üretimini ve EV üretimiyle bağlantılı üretimi destekleyen Enflasyon Azaltma Yasası’ndan kaynaklı fonları da iptal edebilir. Bu durum, EV teknolojilerine yatırım yapan hem yerli hem de Avrupalı üreticileri etkileyerek EV pazarının büyümesini engelleyebilir. Tabii bunlar şimdilik sadece bir öngörü.
ABD’de BMW ve Mercedes-Benz gibi önemli yatırımları olan Avrupalı otomobil üreticileri bu politika değişikliklerinden özellikle etkilenecektir. Trump yönetimi altında artan tarifeler ve EV teşviklerinin potansiyel olarak geri alınması, bu markaları ABD’deki üretim ve yatırım stratejilerini yeniden değerlendirmeye zorlayabilir. https://www.automotivemanufacturingsolutions.com haber sitesinin bu konuda bir araştırması var.
Öte yandan, ABD seçimlerinin sonuçları ABD’nin komşusu Meksika’daki otomotiv üretim potansiyelini şimdiden etkilemeye başlamış görünüyor.
Bu yılın başlarında, Tesla’nın Meksika’nın Monterrey kentinde yeni bir gigafactory kurma planları, Trump’ın yeniden seçilmesinden kaynaklanan potansiyel tarife artışı ihtimaliyle ABD seçimleri sonrasına ertelenmişti. Önümüzdeki yılın başlarında start alması planlanan proje, şimdi belirsizlikle karşı karşıya. Doğal olarak Tesla tedarikçilerini de olumsuz etkiliyor.
Önemli bir diğer endişeli konu ise, ABD tarafından Çin’den yapılan EV ithalatına uygulanması söz konusu olan %60 ila %100 arasındaki ek gümrük tarifesi. Çin’in önde gelen elektrikli araç üreticisi BYD, seçimin sonucu belli olana kadar Meksika’daki yeni üretim tesisi yatırımını askıya almıştı. Halbuki BYD, ABD’li müşterileri hedef alırken ABD-Meksika-Kanada arasındaki ticaret anlaşmasına (UMSCA) güveniyordu.
Bilindiği gibi Meksika, ABD pazarına dayanarak otomotiv endüstrisini şekillendiren bir ülke. Şimdi Trump’un seçilmiş olması ile Meksika yapımı otomotiv ürünlerine de ek yüksek tarifeleri gündeme gelebilir.
Sonuç olarak Trump’un 47. ABD başkanı olarak seçilmesi, direk ve dolaylı olarak biz dahil tüm dünya otomotiv endüstrisini etkileme potansiyeline sahip. Özellikle bizim için tehlike şurada: Otomotiv üretimimiz ağırlıklı AB ülkelerine yönelik. Eğer AB ülkelerindeki otomotiv markaları ABD’den gelecek yeni tarifeler yüzünden ABD ihracatını yapamaz noktaya gelirse AB içindeki üretimleri sekteye uğrar. Bu da AB pazarına B2B üretim yapan bizim yerli komponent üretimimizi olumsuz etkiler. İhracatımız azalabilir.
Ocak 2025 başında göreve başlayacak olan 47. ABD Başkanı Trump’un yeni nesil global otomotiv üretimini olumsuz etkileme riski yeni fırsatlar da getirebilir. AB ile Çin’in karşılıklı tarife koymak yerine yeniden oturup aralarındaki ticaret hacmini artırmaları gibi.. Kimbilir?