Akaryakıt Şirketleri de Hidrojen Yakıtı Üretimine Yöneliyor
Merhabalar,
Son haftalardaki yazılarımda; Japon otomotiv markalarının başını çektiği otomotiv endüstrisinin hidrojen yakıtı kullanacak içten yanmalı motor teknolojisdine yatırım yapmayı sürdürdüğünü söylüyordum.
Aynı konuyu destekler biçimde akaryakıt devleri de bir yandan hızlı şarj ünitelerine yatırım yaparken bir yandan da hidrojen yakıtı üretimine yöneliyorlar.
Nitekim geçen hafta BP ve İspanya menşeli Iberdrola yeni bir stratejik iş birliği anlaşması yaptıklarını açıkladılar. Anlaşma; İngiltere, İspanya ve Portekiz’de iki tarafın birlikte kamusal alanlara hızlı şarj üniteleri monte etmelerini ve yüksek kapasitede hidrojen yakıtı üretmelerini kapsıyor. https://www.smart-energy.com/industry-sectors/electric-vehicles/
Bu amaçla bir ortaklık tesis edilerek 1 Milyar $ tutarında yatırım yapılacak. Bu yatırım ile İspanya ve Portekiz’deki kamusal alanlara 11 bin adet hızlı şarj üniteleri monte edilecek. İş planına göre 2025 yılına kadar hızlı şarj ünitelerinin 5 bin adedi monte edilmiş olacak. 2030 yılında ise 11 bin adetlik hızlı şarj ağı tamamlanıyor. Taraflar, İngiltere’deki elektrik motorlu taşıt kullanıcılarına da birlikte hizmet götürecekler.
BP ve Iberdrola aynı zamanda bu üç Avrupa ülkesinde geniş boyutta entegre bir hidrojen üretim kapasitesi oluşturmak amaçlı bir ortaklık kurmayı planlıyorlar. Kurulacak üretim tesislerinde ek olarak yeşil amonyak ve metanol üretilmesi ve Kuzey Avrupa ülkelerine ihraç edilmesi planlanıyor. Kurulacak hidrojen üretim tesislerinin toplam kapasitesinin yıllık 600 KiloTon olacağı ve üretilecek hidrojenin yeni nesil yenilenebilir enerji olacağı anlaşılıyor.
BP‘ ye ait Castellon rafinerisinde hidrojen yakıtı üretimi bu projenin bir parçası olacak. Bunun için taraflar İspanya hükümetinden onay bekliyorlar.
Aynı şekilde, tarafların günümüze kadar ayrı ayrı yürüttükleri hidrojen üretim faaliyeti anlaşma ile kurulacak ortaklık yapısının çatısı altına alınıyor. Ortaklık yapısı, bu üç Avrupa ülkesi dışında başka ülkelerde de hidrojen yakıtı üretmeye yönelik fırsatları birlikte araştıracaklar.
Global akaryakıt devi BP’nin ortak olduğu bu yeni yapı da gösteriyor ki 2030 yılına kadar otomotiv pazarı sadece elektrik motorlu taşıtların rakipsiz üstünlüğüne bırakılmayacak. Hatta 2040 yılına kadar belki de hidrojen yakıtı tüketen sıfır karbon salımlı taşıtlar elektrik motorlu taşıt pazar payını yakalayabilir. Çetin bir yarış bizleri bekliyor.
Bu iki farklı teknolojiden hangisi galip gelirse gelsin, önemli olan dünyamızı karbon emisyonundan temizlemek ve gelecek nesillerin sağlıklı, temiz hava soluyacakları yaşanabilir bir atmosfere katkı yapmak. Çabalar sonuç verir umuyoruz.